Türk mutfağının olmazsa olmaz lezzetlerinden bir tanesi olan ve genç yaşlı demeksizin her kesimin damak zevkine hitap eden bu besinin dost mu düşman mı olduğu oldukça merak edilen konular arasında yerini alıyor. Bir kesim tamamıyla sağlıksız olduğunu söylerken içerisinde bulunan nişasta dolayısıyla kişinin sağlığını tehdit edici unsurları barındırdığını söylerken kısa süre içerisinde kilo alımının mümkün olduğu yönünde bir söylemde bulunurken, diğer bir kesim de miktarını ve dozunu abartmadığınız müddetçe sağlığa herhangi bir zararı olmadığını dile getiriyor. Peki ya bu durumun hangi düşüncesi doğru? Konuya dair tüm detayları Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu açıkladı…

Dost mu düşman mı?

Patates ucuz ve besleyici olmasına karşın kilo vermek isteyenler ya da kilo almamak isteyenler için özenli olarak kaçırılan gıda arasında yerini almaktadır. Patatesin, içerisinde bulunan yüksek oranlardaki karbonhidrat ve nişasta bileşeniyle birlikte yüksek oranda kalori içerdiği düşünülmektedir. Ortalama 200 gram patatesin besin değerleri şu şekildedir;

  • Karbonhidrattan gelen 150 kalori
  • 0,2 gram yağ (0 doymuş yağ)
  • 0 Kolesterol
  • 5 gram protein içerir
  • Günlük ihtiyacımızın yaklaşık %70’ini karşılayan C vitamini
  • Günlük ihtiyacımızın %30’unu karşılayan B6 vitamini
  • Yüksek oranda kalp dostu Potasyum ve magnezyum
  • 4-5 gram da bağırsak dostu lif içerir

Görüldüğü üzere patatesin içerisinde çok zarar unsuru oluşturabilecek unsurlar yer almıyor. Patates nezlindeki en büyük sorun karbonhidrattan gelen kalorinin yüksek olması ve glisemik indeks yani kan şekerinin yükselme hızının yüksek olmasıdır. Bu durum metabolizmasında herhangi bir problem olmayan kişiler için sorun teşkil etmezken, şeker hastalığı olan kişilerde problem yaşanmasına neden olabilir. Patates gerçekten sorun teşkil etseydi, patatesi her gün tüketen Almanlar, İrlandalılar ve İskandinavların tamamının hasta olması gerekmekteydi.

Patates ile hastalık ilişkisi

Yapılan araştırmalar ve araştırmaların sonucunda edinilen bilgilerin de patatesin yararlı mı yoksa zararlı mı olduğuna dair net bir sonuç vermemektedir. Bu durumun esasında en  büyük nedeni, yapılan araştırmalarda patatesin tanımının doğru yapılamamasından kaynaklanmaktadır. Patates derken haşlanmış patates mi yoksa trans yağ içerisinde pişen, kızarmış patatesten mi bahsediyoruz. Bu noktada çok daha iyi algılayabilmek için kumpiri örnek alabiliriz. Kumpir, son derece lezzetli bir yemek olsa da sağlıklı olduğunu söylenemez. Peki ya kumpirin zararı patatesten mi kaynaklanıyor yoksa kumpirin içerisine kattıklarımız dolayısıyla mı zararlı hale geliyor? Bilim dünyası bu soruyu bir sonuca vardırmak için bir çalışma gerçekleştirmiş ve nihayetinde bir sonuca varmış. Bu çalışmaları özetleyecek olduğumuzda haftada 3-4 kez patates yenmesinin, fakat bu patatesin tanımının haşlanmış ya da yemeklere katılan patatesin olarak tanımladığımızda kalp damar hastalıkları, şeker hastalıklarıyla herhangi bir ilişkisinin olmadığını gösteriyor. Diğer bir yandan patates cipsi ya da fast food patates kızartması yiyenlerde obezite, kalp damar hastalığı ve şeker hastalığının oldukça ciddi bir boyutta olduğu da biliniyor.

İLGİLİ MAKALE  Bu besinler hafızayı inanılmaz güçlendiriyor! Beyninize reset attıracak gıdalar

Patates nasıl tüketilmeli?

Hafta da 2 – 3 kez kontrollü bir şekilde tüketilen patates yemeği ya da haşlanmış patatesten elde edilen patates püresinin tüketilmesinde herhangi bir zararın olduğu görülmüyor. Fakat bu noktada elbette dikkat edilmesi gereken husus, patatesin pişirilme yöntemiyle birlikte patatesin içerisine eklediğimiz ek gıdalarında unutulmaması gerekir. Bu düzlem içerisinde kontrollü yemeğe ve içerisini sağlıksız bir boyuta getirmemeye özen göstermeniz gerekir.

Video: PATATES DOST MU DÜŞMAN MI? – (İdeal Haftalık Tüketim Miktarı!) / 5 Dakikada Sağlık