Türk kültürünün vazgeçilmez öğelerinden bir tanesi olan siyah çay; sabah, öğle, akşam fark etmeksizin günün her saatinde tüketilmesiyle meşhur bir içecektir. Sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çay; Türkiye olarak, dünya çapında kişi başına tüketilen çay miktarının büyük bir çoğunluğunu karşılamaktadır. Yaz, kış fark etmeksizin tüketilen siyah çayın birbirinden farklı birçok faydası bulunmaktadır. Karadeniz bölgesinin Rize ilinde yıllık ortalama 290.529 ton çay üretimi yapılırken, Türk kültürüyle özleşen çayın faydaları neler gelin birlikte öğrenelim…

Siyah çay ilk olarak ne zaman bulundu?

Ülkemizde en çok tüketilen içeceklerin başında yer alan siyah çay ilk olarak, milattan önce 2737 yılında Çin tarafından bulunmuştur. Avrupa’nın çayla tanışması ise 1610 yılında olurken, Türkiye’ye gelişi ise 19. yüzyıldan sonraya tekabül etmektedir. İlk olarak Bursa’da üretilmeye çalışılan çay, Bursa’nın coğrafi koşullarına uygun olmadığı anlaşılarak Rize’ye transfer olmuştur. Zihni Derin’in önderliğinde ekilen ilk çay filizinden sonra, Rize direkt olarak çay üreticiliğine başlamıştır.

Siyah çayın faydaları nelerdir?

  • Siyah çay kalp sağlığına iyi gelen birçok maddeleri içerisinde barındırırken, büyük bir antioksidan deposudur. Düzenli tüketilen çay, içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde oluşabilecek kronik hastalıkların önüne geçmektedir. Kalp sağlığına etki eden ve aynı zamanda siyah çayın içerisinde bulunan  flavonoid maddesi; meyve, kırmızı şarap ve bitter çikolatada da bulunmaktadır. Düzenli ve yeterli miktarda çay tüketiminin yapılması, kolesterol hastalıklarının önüne geçerek, kalp krizi riskini de en alt seviyeye düşürmektedir.
  • Siyah çay tüketimi, sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olmaktadır. Bağırsak sağlığını büyük ölçüde etikileyen çay, iyi bakterilerin büyüyüp genişlemesini sağlarken, bağırsakta bulunan kötü bakterilerin kaybolmasını sağlamaktadır. Bağırsak sisteminin dengeli bir şekilde çalışmasını sağlayan siyah çay, metabolizmanın hızını arttırarak daha rahat ve kolay tuvalete de çıkmanıza yardımcı olmaktadır.
  • Yapılan bir takım araştırmalar sonucunda varılan kanıya göre, düzenli olarak tüketilen siyah çay inme riskini de ortadan kaldırmaya yaramaktadır.
  • Siyah çay kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olurken, diyabet hastalarının en sık tercih ettikleri içecekler arasında yer almaktadır. Kan şekerinin düzenlenmesinde yardımcı olan siyah çay, insülin seviyesinin iyileşmesine katkı sağlamaktadır.
  • Yapılan bir takım çalışmalar sonucunda, siyah çayın kanserli hücrelerin tedavi edilmesinde büyük etkili olduğu saptanmıştır. Hormonel olan meme tümörlerinin de yaygınlaşmasını önlediği yapılan araştırmalar sonucunda varılmıştır.
  • Uyanıklığı arttıcı özelliğiyle zihnin daha aktif olarak çalışmasına yardımcı olmaktadır.
İLGİLİ MAKALE  Çay içmek için bir neden daha: Tansiyon düşürüyor (Kaynak: izlehaber.com)

Siyah çayın zararları nelerdir?

  • Çayın içerisinde bulunan bir takım maddeler, vücutta bulunan demirin kana karışmadan direkt olarak vücuttan atılmasına neden olmaktadır.
  • Aç karna içilen çay mide bulantının yaşanmasına neden olurken, midenin ekşimesine neden olur.
  • Çayın içerisinde bulunan maddeler fazla tüketildiği taktirde ishal olunmasına neden olmaktadır. Ayrıca kişinin sinir sistemine etki ederek, insanların daha sinirli ve gergin olmasına neden olmaktadır.
  • Kafein içeriğinden zengin çay, fazla tüketildiğinde midenin bileşenlerine zarar vererek kendi formunu kaybetmesine neden olmaktadır.
  • Fazla ve gece geç saatlerde tüketilen çay uyku probleminin yaşanmasına neden olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, gece geç saatlerde çay tüketimi yapılmamalıdır.
  • Fazla çay tüketimi, idrar problemi ortaya çıkarmaktadır. İçerisinde bulunan bileşenler, idrar söktürücü görevi üstlenmektedir.
  • Fazla tüketilen çay, dişlerin sararmasına ve ağız içerisinde oluşabilecek diş eti hastalıklarının tetikleyicisi olabilmektedir.
  • Vücuda alınan çay miktarının fazla olması, su tüketiminin önüne geçen nedenler arasında gelmektedir. Çay ya da kahve fark etmeksizin herhangi birinin tüketilmesi su tüketiminin önüne geçerek kişinin su ihtiyacının hissetmemesini sağlamaktadır. Bu özelliğiyle de vücuda su alımı gerçekleşmediği için, farklı hastalıkların oluşmasına neden olurken cildin kurumasına sebep olmaktadır.