Gündelik hayatın telaşına bir de ne yesem derdi eklenince hazır gıdaları tüketmek hayli çekici geliyor. Ancak dikkatli olmanız gerekiyor yoksa sonuçları sağlınız için iyi olmayabilir hatta zehirlenebilirsiniz.

Gıda zehirlenmelerinin en yaygın nedenleri arasında bakteriler, virüsler ve parazitlerin de içinde olduğu bulaşıcı organizmaların veya bunların toksinlerinin olduğunu söyleyebiliriz. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de ortalama her yıl 2 milyondan fazla kişinin besin zehirlenmesi problemiyle karşılaşıyor. Peki besin zehirlenmesi yaşadığımızı nasıl anlarız? Belirtiler arasında en çok görülenleri görme ve konuşma bozukluğu, karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve ishal olarak sıralayabiliriz.

Besin zehirlenmesinden nasıl korunuruz?

Gıdalardaki zararlı organizmaları denatüre etmek için doğru sıcaklığı yakalamalıyız ve özellikle et grubu yiyecekleri iyice pişirmeliyiz. En güvenilir yöntem ise besin termometresi kullanmak oluyor. Süt ve süt ürünleri 5 derecenin altında soğutulması gereken ürünlerdir ve bu ürünleri doğru şekilde saklayamazsak zehirlenmeye davetiye çıkarmış oluruz. Son kullanma tarihlerine karşı dikkatli olmamakta başlıca nedenlerden biri. Bunların dışında yemekleri ısıtma konusu da büyük önem taşıyor. Önceden ısıttığınız yemekleri oda sıcaklığında fazla bekletmeniz tehlike oluşturabilir. Ayrıca yemeğinizi ısıtırken sürekli karıştırarak ısının her tarafa dengeli dağıldığına emin olmalısınız. Sırada donmuş gıdalar var. Donmuş gıdaları oda sıcaklığında ya da sıcak suda çözdürmeye çalışmakta tavsiye edilmeyen konulardan. Yasak listesinin en üstünde de bu donmuş gıdaları çözdürdükten sonra tekrar dondurmak yer alıyor.

Yukarıda saymış olduğumuz zehirlenme belirtilerinin ortaya çıkması duruma bağlı olarak 30 dakikadan 8 haftaya kadar çıkabilir. Tehlike oluşturan en temel yiyecekler ise çiğ et ve kümes hayvanları, çiğ yumurta, çiğ kabuklu deniz ürünleri, pastörize edilmemiş süt, az pişmiş dilimlenmiş etler, pastörize olmayan yumuşak peynirler ve önceden paketlenmiş hazırlama ve saklama koşullarını bilmediğiniz sandviçler..

Zehirlenme sonrası neler yapılmalı?

Gıda zehirlenmesine maruz kaldıysanız kesinlikle dehidratasyona uğramamanız gerekiyor. Tabi bunun için de bol su tüketmeniz önem arz ediyor. Karpuz suyu, Hindistan cevizi suyu gibi hem potasyum hem de fosfor gibi minerallerden zengin olan meyve suları tüketmeniz hızlıca sağlınıza kavuşmanıza yardımcı olacaktır. Baştan söyleyelim, uyarmadı demeyin çay, kahve, yeşil çay gibi kafein içeren içeceklerden bu süreçte uzak durmanız gerekiyor. Kafein içeren gıdalar sindirim sisteminizi olumsuz etkiler. Bunların yerine papatya, nane ve karahindiba gibi yatıştırıcı bitkiler tüketebilirsiniz.

İLGİLİ MAKALE  Semizotunun faydaları saymakla bitmiyor. Ama ne kadar 'semizotu' tüketmeliyiz?

Zehirlendikten sonra ishal ve kusma gibi yan etkiler yaşayabilirsiniz. Bu süreci atlatıp sağlığınıza kavuşana kadar hafif ve yağ oranı düşük, sindirimi kolay besinleri tercih etmelisiniz. Bu besinlere örnek olarak tuzlu kraker, kızarmış ekmek, muz, pilav (yağsız), yulaf ezmesi, haşlanmış patates, haşlanmış sebzeler, zencefilli çay veya soda, seyreltilmiş meyve suları, spor içeceklerini verebiliriz. Zehirlenme sürecinde kendinizi iyi hissederek yanılgıya düşebilirsiniz. Uzmanlara göre zehirlenme sonrası ne olursa olsun belirli bir süre bazı besinlerden uzak durmalısınız. Bu besinleri süt ve peynirler, yağlı gıdalar, kızarmış yiyecekler, çok baharatlı yiyecekler, şeker oranı yüksek gıdalar ve baharatlı yiyecekler olarak özetleyebiliriz.