Günümüzden binlerce yıl önce büyük bir hükümdar yaşıyordu. Üstelik bu hükümdar sadece belli bir yerin değil bütün dünyada hüküm sürüyordu. Allah’ın ona verdiği güç sayesinde dünyanın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine çok hızlı ve süratli seyahatler yapabiliyordu. Bu kişinin tek bir amacı vardı. O da Allah’ı anlatmaktı. Bu insan Zülkarneyn Aleyhisselamdır. Yüce kitabımız Kur’an’da Zülkarneyn Kehf Suresi’nin 83. ilâ 102. ayetleri arasında geçmektedir. Peygamber olup olmadığı hala tartışma konusudur. Bu konuda elimizde net bir bilgi bulunmamaktadır.

Bugün bizler rahatça dışarıda dolaşabiliyor ve istediğimiz yere gidebiliyorsak bütün bunları Zülkarneyn Aleyhisselama borçluyuz. Günümüzden binlerce yıl önce dünyada insanları tehdit eden iki kavim vardı. Bunlar Ye’cüc ve Me’cüc kavimleriydi. Bu iki kavim insanlara saldırıyor ve yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlardı. İnsanlarda Zülkarneyn Alehisselamdan yardım istediler ve bunun karşılığında Zülkarneyn Alehisselama vergi vermeyi teklif ettiler. Yüce kitabımız kuran bu durumu bizlere şöyle anlatmaktadır.

Onlar:

“Ey Zülkarneyn, Ye’cüc ve Me’cüc bu topraklarda fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir set yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?” dediler. Kehf suresi 94. Ayet

Zülkarneyn Aleyhisselamda rabbimin bana verecekleri sizin vereceklerinizden daha iyidir. Siz sadece bana yardım edin dedi. Zülkarneyn Alehisselam oradakilere, iki dağın arasına demir kütleleri getirin ve büyük bir ateş yakıp demiri eritin dedi. Daha sonra üstüne de erimiz bakır dökerek seddi inşa etti ve bozguncu kavimler ile insanları birbirinden ayırmış oldu. Bizler şuan o set sayesinde hala güven içinde yaşayıp gitmekteyiz.

Zülkarneyn Alehisselam, dünyanın tamamına hükmeden 4 hükümdardan birisiydi. Bunların ikisi mümin diğer ikisi ise kâfirdi. Mümin olanlar Zülkarneyn Alehisselam ve Hz. Süleyman’dı. Kâfir olanlar ise Nemrut ve Babil kralı Buhtunnasir’dir. Zülkarneyn Alehisselam çok güçlü bir hükümdardı. Allah’ın ona verdiği güç sayesinde bir sürü seyahat gerçekleştirmiştir. Bu seyahatleri kuranda da geçmektedir. Dünyanın her yerine seyahatler düzenlemiş ve rastladığı kavimlere Allah’ı anlatmaktaydı.

Zülkarneyn Aleyhisselamın bizler için yaptığı set kıyamete kadar hiçbir şekilde yıkılmayacaktır. Ye’cüc ve Me’cüc bu duvarı her gün kazıyor ancak dinlenmek için gidip geldiklerinde duvar tekrar eski haline dönüyordu. Bu sayede duvarda hiçbir gedik açamıyorlar. Kıyamete yakın bu koruma kalkanı yıkılacak ve kaos bütün dünyada hakim olacaktır. İçlerinden birisi “bugünlük bu kadar yeter İnşallah yarın devam ederiz” demesi üzerine Allah o İnşallah kelimesinin hürmetine seddi yıkmalarına izin verecek ve dağlardan tepelerden her yerden oluk oluk insanlara saldıracaklar. Önlerine ne çıkarsa hepsini öldürecekler. Vardıkları nehirleri, gölleri kurutacaklar ve kısa bir sürede bütün dünyaya yayılıp bozgunculuk yapacaklardır. Bu esnada Hz. İsa dünyaya inecek ve insanlar ondan yardım isteyecek. Hz. İsa’da Allah’a dua edecek ve bu bozguncu iki kavim boyunlarından çıkan kurtçuklar sayesinde hepsi birden helak olup ölecekler. Tüm bunların yaşanacağı güne kadar bizler görmesekte bizleri koruyan bir koruma kalkanı vardır. Bunu da Zülkarneyn Aleyhisselama borçluyuz.