Ünlü Tarih Profesörü İlber Ortaylı, hazırlamış olduğu kitabında beş şehirden bahsetmektedir. Bu beş şehri öven İlber Ortaylı, her insanın bu beş şehiri görmeden ölmemesi gerektiğini dile getirdi. Tarihi geçmişi, şehrin mimarisi, konumları ve yöresel yemekleri ile gezmeyi seven insanlar için bu sayılı şehirler harika bir seyahat seçeneği olabilir. Bu yazımızda sizlere, İlber Ortaylı’nın kesinlikle gidilmesi gerektiğini savunduğu 5 şehrinden bahsedeceğiz.
İlber Ortaylı yazdı
Tarih profesörü İlber Ortaylı, “Seyahatname” adlı kitabında kesinlikle gidilmesi gerekilen beş farklı şehirden bahsediyor. Bu beş şehrin tarihi yapıları oldukça eski zamanlara dayanmaktadır. Ayrıca yemek kültürleri ve insanları ile çok farklı deneyimleri bu şehirlerde yaşayabileceksiniz. Gelin Tarih Profesörü İlber Ortaylı tarafından önerilen bu beş şehri inceleyelim. İnceleyeceğimiz şehirlerin iki tanesi Özbekistan, iki tanesi İtalya ve bir tanesi de İsrail’de yer almaktadır.
Semerkand
Özbekistan’ın 12 ilinden biri olan Semerkand, nüfus bakımından Özbekistan’ın en büyük ikinci ilidir. Nüfusunun bu kadar fazla olmasından dolayı da Özbekistan’ın gelişmiş şehirlerinden biri olan Semerkand, ünlü İpek Yolu2nun önemli bir kavşağından yer almaktadır. Bu yüzden de Semerkand şehri siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan oldukça gelişmiş bir şehir olarak karşımıza çıkmaktadır. Semerkand şehri, antik dönemler boyunca Soğd kültürünün önemli bir merkezi halindeydi. Persler tarafından temeli atılan Semerkand şehri, tarihi yapıları ve çarpıcı mimarisi ile ön plana çıkan bir şehirdir. Rivayetlere bakıldığından dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Semerkand, birçok farklı tarihi döneme şahitlik etmiş bir şehirdir. Zamanında Rus Çarlığı’nın eline bile geçen Semerkand Şehri, Özbekistan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ile beraber başkent olmuştur. İleriki yıllarda ise Özbekistan’ın başkenti Taşkent olarak değiştirilmiştir.
Buhara
Özbekistan sınırları içerisinden yer alan bir şehir olan Buhara, şehir olarak 2500 yıllık bir tarihe sahiptir. Orta Asya’nın en eski yerleşim alanlarından biri olarak karşımıza çıkan Buhara’da kamusal binalar, askeri tahkim yapıları, çanak-çömlek ve madeni paralar gibi birçok farklı arkeolojik bulgulara rastlanmıştır. Ayrıca Buhara’nın ilk sakinleri ise Türk’lerdir. Birçok farklı kadim olaylarda adı geçen Buhara, aynı zamanda fiziki ve mimari yapısı ile de öne çıkan bir şehirdir. İslam dininde de önemli bir yere sahip olan Buhara’ya Müslümanlar “Fahire” ismini vermiştir.
Floransa
İtalya2nın gezilebilecek en önemli şehirlerinden biri olan Floransa, İlber Ortaylı’nın kitabında da büyük bir bölümü kaplamaktadır. Floransa’da yer alan katedraller ve diğer mimari yapılar, göze hoş gelen bir şekilde yapılmıştır. Ek olarak ise Floransa, İtalya’nın rönesansının başkenti olarak bilinmektedir. Küçük bir tepe üzerine kurulmuş olan Floransa şehri, antik çağlardan günümüze birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, pek çok kez de kuşatma altına alınmıştır. Günümüzde ise Floransa, tarihi ve mimari yapısıyla turizim açısından oldukça dikkat çekmektedir.
Kudüs
Tüm semavi dinler için önemli bir öneme sahip olan kudüs şehri, şu an için İsrail Devleti sınırları içerisinde yer almaktadır. Akdeniz ve Lut gölü arasındaki bir yere kurulmuş olan Kudüs, bu bölgelerin Kuzey sınırlarında yer almaktadır. Bütün semavi dinler için oldukça önemli bir yere sahip olan Kudüs, tarihi ile önemli bir yere sahiptir. 1981 yılında Dünya Mirasları listesine giren Kudüs şehri, Müslümanlar için Mekke ve Medine’den sonra en önemli şehir konumundadır. 637 yılında Müslüman Araplar’ın eline geçti. Ancak Hristiyan devletlerin düzenlemiş olduğu 1. Haçlı seferi sonrası Kudüs, Hristiyanların eline tekrardan geçmiştir.
Roma
İtalya’nın Akdeniz kıyısına yakın bir yerde yer alan Roma, İtalya’nın başkentidir. 4 milyonu aşkın bir nüfusa sahip olan Roma, antik ve günümüz tarihinde de önemli. bir yere sahiptir. Birçok savaşa ve kuşatmaya konu olmuş Roma, mimarisi ve kendine has havası ile turizim açısından da İtalya’nın en önemli gelir kaynaklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçmiş dönemlerde Roma Krallığı’na ev sahipliği yapan bu şehir, daha sonraki zamanlarda sadece İtalya’nın bir şehri olarak ayakta kalabilmeyi başarmıştır.