Türkiye bir deprem ülkesidir ve üç büyük fay hattının üzerinde durur. Son zamanlarda yaşanan üzücü ve yıkıcı depremler, deprem gerçeğinin unutulmaması için önemli olaylardır ancak maalesef deprem gerçeği sürekli unutulur. En son Kahraman Maraş’ta ve İzmir’de, Elazığ’da meydana gelen depremler, pek çok vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olmuş ve ortaya oldukça trajik görüntüler çıkmıştı. İstanbul, 17 Ağustos 1999 depreminden Kocaeli kadar bir ildi. Gölcük depreminin üzücü ve travmatik görüntüleri her yıl 17 Ağustos’da “Sesimi duyan var mı?” sloganı ile anılırken, deprem için ciddi bir önlem alınmaması vatandaşları tedirgin eden bir durum. Yakın zamanda beklenen ve olacağına kesin gözüyle bakılan büyük İstanbul depremi ise özellikle İstanbul ve çevre illerdeki vatandaşları ellerinden bir şey gelmediği için oldukça endişelendiriyor. Altı taş değil deniz olan doldurulmuş ilçeler deprem açısından büyük risk barındırıyor. İstanbul’da birçok ilçesi zemin olarak hiç de sağlam değil ve fay hattına ya çok yakın ya da tam üzerinde. İşte zemini sağlam olmayan ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’na en yakın ilçeler.
Türkiye’deki 6,7 milyon riskli yapının 400 bini İstanbul’da bulunuyor ve Kentsel Dönüşüm çalışmalarına rağmen halen birçoğu yıkılmadı. 2012’de çıkan Kentsel Dönüşüm Yasası sonrasında İstanbul’da 66 bin binanın risk tespiti yapıldı. Yavaş yavaş ilerlense de durum olası bir deprem düşünüldüğünde çok riskli. Özellikle Erzincan’dan başlayıp Marmara Denizi’ne kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı, üzerinden geçtiği iller için büyük risk oluşturuyor.
İstanbul’daki deprem riski yüksek ilçeler
İstanbul’da çok fazla konut var ve hepsi birbirine çok yakın veya bitişik. Olası bir depremde tarihin en büyük yıkımının olacağı söyleniyor ve bu da İstanbulluları ciddi anlamda korkutuyor. 5.9 büyüklüğünde herkesin hissettiği deprem kısa süreli bir panik yaratsa da sonrasında her zamanki rehavete dönüldü. Riskli bölgeler 1.,2.,3.,4.,5. risk bölgeleri olarak ayrılıyor. Avrupa Yakası’nda depremin yaratacağı yıkım, Anadolu Yakası’na göre daha fazla.
İstanbul’da yüksek risk olan ilçeler
Zeytinburnu Ayamama Deresi, Ataköy, Florya’nın heyelan alanları, Küçükçekmece kıyıları Küçükçekmece Gölü’nün doğusunda bulunan Nakkaşdere alüvyonları, Azaplı Yöresi’nde Altınşehir’in alçak kesimleri, Ispartakule’de Alibey Yarımadası’nın batı kısımları, Kanarya’nın Firüzköy kıyıları, Esenkent, Avcılar’ın Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi’ne bakan kıyıları, Ambarlı ve Haramidere, Avcılar, altının tamamen doldurma olması ve zemin olarak hiç de sağlam olmaması nedeniyle İstanbul’daki en tehlikeli bölge. Gölcük depremi sonrasında bile Avcılar adeta bir hayalet ilçe olmuştu.
Orta riske sahip ilçeler
Beşiktaş, Ortaköy Dereboyu, İstinye çukuru, Tarabya çukuru, Üsküdar çukuru, Beylerbeyi çukuru, Küçüksu çukuru, Paşabahçe-Beykoz çukuru, Çayırbaşı çukuru, Karaköy, Tophane, Salıpazarı, Ortaköy’ün dolgu olan kesimleri, Eyüp, Alibeyköy, Sütlüce, Balat, Kasımpaşa ve Güngören’in sahil kesimi, Kadıköy’ün Kurbağalıdere kısmı, Moda’nın denize bakan kısmı, Küçükyalı, Kartal, Tuzla’nın dere kısmı, Dilovası, Eminönü’nün Cankurtaran bölümü, Şehzadebaşı, Fatih, Çarşamba, Edirnekapı’nın güneyinde kalan kısmı, Topkapı, Bakırköy, Bahçelievler, Merter, Şirinevler, Halkalı, Nakkaşdere, Esenkent, Ömerli, Büyükçekmece, Tepecik, Selimpaşa, Silivri, Çanta, Gümüşyaka, Kavaklı, Yakuplu, Esenyurt, Avcılar, Ambarlı, Firuzköy, Küçükçekmece, Florya, Yeşilköy, Ataköy ve Zeytinburnu.
Düşük riske sahip ilçeler
Darıca, Dolayoba, Pendik, Kartal, Kadıköy, Üsküdar, Ümraniye, Beykoz, Çengelköy, Polonezköy, Şile, Haydarpaşa, Altıyol, Bahariye, Kızıltoprak, Erenköy, Suadiye, Bostancı, Kozyatağı, Altunizade, İçerenköy, Bağdat Caddesi, Fenerbahçe, Söğütlüçeşme’nin Kurbağalıdere dışında kalan kısımları, Moda’nın denize bakmayan kısımları, Acıbadem, Koşuyolu, Adalar, Eminönü Rumelihisarı, Arnavutköy, Etiler, Beşiktaş, Maçka, Nişantaşı, Şişli, Taksim, Kağıthane, Gaziosmanpaşa, Levent, Maslak, İstinye, Tarabya, Sarıyer, Karaköy’ün rıhtım dışında kalan kısmı, Gültepe, Emirgan, Bağcılar, Haraççı ve Taşocağı.
AFAD’ın paylaştığı Türkiye Deprem Tehlike Haritası
Türkiye Deprem Tehlike Haritası
AFAD’ın resmi sitesindeki deprem tehlike haritası ile ilgili açıklaması
TÜRKİYE DEPREM TEHLİKE HARİTASI HAKKINDA AÇIKLAMALAR
En son 1996 yılında yürürlüğe giren Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası, AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yenilenmiş, 18 Mart 2018 tarih ve 30364 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır. Yeni harita 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yeni harita en güncel deprem kaynak parametreleri, deprem katalogları ve yeni nesil matematiksel modeller dikkate alınarak çok daha fazla ve ayrıntılı veriyle hazırlanmıştır. Yeni haritada, bir önceki haritadan farklı olarak deprem bölgeleri yerine en büyük yer ivmesi değerleri gösterilmiş ve “deprem bölgesi” kavramı ortadan kaldırılmıştır.
Deprem tehlike haritası RİSK haritası değildir. RİSK haritası olması için bu tehlike haritası üzerinde yapıların, nüfusun deprem anında etkilenme durumunu bilmek, ekonomik kayıpları saptamak ve depremin çevreye vereceği zararları hesaplayıp bu zarar ve kayıp sonuçlarını gösteren harita oluşturmak gerekir.
Yeni harita, AFAD Ulusal Deprem Araştırma Programı (UDAP) tarafından desteklenen ²Türkiye Sismik Tehlike Haritasının Güncellenmesi başlıklı proje ile kamu ve üniversite işbirliği kapsamında hazırlanmıştır.
